Tuesday, September 9, 2008

* 108 *

Ethan Gibss



ANTONI TAPIES


BAKMA GÖRME OYUNU


İyi bakmak için ne yapmalı? Bir şeye bakarken, onda “olması gerektiği söylenenleri” değil, olanları görmek için ne yapmalı?

İşte size oynamayı önerdiğim zararsız bir oyun.

Bakarken, yalnızca çevremizde bulunan şeyleri görürüz çoğunlukla, sonsuzluğun içinde yarım yamalak gördüğümüz, pek de ilginç olmayan üç beş nesne…

En basitinden bir nesneye bakalım, örneğin eski bir iskemleye. Önce önemli bir şey gibi görünmez gözümüze. Ama içerdiği tüm o evreni bir düşünün! Bir zamanlar yüce dağlarda, sık ormanlar içinde, dipdiri görkemli bir ağaçken onu kesip biçen elleri, dökülen teri; iskemleyi yapan marangozun keyifli çalışmasını, onu satın alanın sevincini, dinlendirdiği yorgunlukları, büyük bir salonda ya da bir kenar mahallenin yoksul yemek odasında, sırtında taşıdığı acıları sevinçleri… Her şey, kesinlikle her şey, yaşamı simgeler ve kendince önemlidir. En hurda iskemle bile, uzakta, ormanlar içinde topraktan yükselen özsuyunun başlangıçtaki gücünü taşır içinde; ve bir tahta parçasına dönüşüp ocakta yanacağı gün bile, ısı verip yararlı olacaktır bize.

Bakın, derinlemesine bakın. Ve gözünüzün önündeki her şeyin, içinizde uyandırdığı titreşimlere bırakın kendinizi; yeni giysiler ve açık bir yürekle konsere giden biri gibi yapın; dinlemenin sevincini tatmaya, tüm saflığı içinde yalnızca duymaya çalışın; piyanonun ya da orkestranın çıkardığı seslerin, ille de bir manzarayı, bir generalin portresini, ya da tarihten bir sahneyi canlandırmasını beklemeyin. Çoğunlukla resimden de böyle bir canlandırma bekleniyor yalnızca.

Konsere giden birinin dinleyeceği gibi bakmayı öğrenelim. Müzik, sesli biçimlerin, zaman içindeki istifidir. Resim görsel biçimlerin, mekanda istifidir.

Bir oyun bu. Ama oynamak, bazı şeyleri “öylesine” ve amaçsızca yapmak değildir. Oynarken… çocukluğumuzda oynarken, büyük olmayı öğreniriz. Oynarken… oynarken bir şeyler söyleriz, bir şeyler dinleriz, uyuyanı uyandırırız, görmeyene ya da gözleri bağlanmış olana görmesi için yardım ederiz.

Ona baktığınızda, resmin (ya da bu dünyada herhangi bir şeyin) nasıl “olması gerektiğini” ya da insanların çoğunun ondan neler beklediğini düşünmeyin. Resim her şey olabilir. Sağnaklar ortasında bir güneş pırıltısı olabilir. Bir fırtına bulutu olabilir. Yaşam yolunda bir insanın adımı olabilir; ya da neden olmasın? “Yeter!...” demek için yere vurulan bir ayak olabilir. Sabahın tatlı ve umut dolu havası olabilir; ya da bir hapishaneden taşan, ekşi pis koku olabilir. Bir yaradan akan kanın yaptığı leke, insanların mavi yada sarı göğe uçurduğu bir türkü olabilir. Şimdi olduğumuz şey olabilir; bugün olan, şimdi olan ve her zaman olacak olan şey olabilir.

Oynamaya ve dikkatle bakmaya çağırıyorum sizi…

Düşünmeye çağırıyorum.

(Türkçesi: Samih Rıfat)
* Barselona’da Katalanca yayınlanan çocuk dergisi Cavall Fort’un isteği üzerine yazılmış ve derginin Ocak 1967 sayısında basılmıştır
.




1 comment:

Anonymous said...

Changed the cartridge, same issue with grinding. Don't know what to do due to the fact that its 6 years aged, and no genuine repair work spots. I might tear it apart and look at it. Thanks.

my webpage - xerox phaser 8560 ink ()