Sunday, August 17, 2008

* 98 *


BAŞLANGIÇ
İdrakimizi değiştirerek verdiğimiz her karar yeni bir başlangıçtır.
Her başlangıçsa kanatları umutlardan yeni bir yolculuk…
Ya kararımızdan sapmadan yürür ya da duraklayıp başladığımız eşiğe geri döneriz.

Kararlarımız, yüreğimizin çekirdeğindeki ışığa verdiğimiz sözlerdir.
Bu sözlerle ilerler, öğrenir aydınlanırız.
Varıp ulaşacağımız yeni eşikler, hiç beklemediğimiz, ummadığımız sonuçlarla belirebilir önümüzde.
“Oyun, ancak sonunda ne olacağını bilmiyorsak oynanmaya değer.” demiş Michel Foucault…
Yeter ki kendimize verdiğimiz sözde duralım.
İyimserliğimizle, hayata ve kendimize karşı olan korkusuz, tüm hesaplardan yıkanmış, karşılıklar beklemeyen inancımız ve tüm masumiyetimizle yürüyelim.
Tıpkı sabahın seherine açıveren çiçekler gibi…
“Kendi kalbine bakmayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakma cesareti gösterenler, gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur; içeriye bakanlar uyanır, kendini keşfeder…”
diyor Carl Jung.

Aldığımız her kararla başlayan yeni yolculuğumuz, kendimize sunduğumuz bir armağandır.
Evrenin sonsuz, derin ruhsal özünü, filizler süren, meyve veren bir amaca dönüştürmek adına verdiğimiz bir armağan…

“Bir insanın akıllı davranması için üç yol vardır:
Birincisi, iyi düşünmektir, bu en soylusudur. İkincisi, taklit etmektir, bu en kolaydır. Üçüncüsü, denemiş olmaktır, bu en acısıdır…”
diyor Konfiçyus.

No comments: