Wednesday, August 20, 2008

* 99 *


ŞİİRYAZ YA DA YAZLI ŞİİRLİ
AFORİZMA DENEMELERİ

Gültekin Emre


Benny Karlsson

Yaz, kızoğlankızdır; şiir, kirazın kızlığının peşinde.

Yaz, mevsimlerin ablasıdır; şiir, ilkyazın mahçup abisi, kışın yorgun babası, sonbaharın telaşlı annesi.

Yaz, geçmişin soluk hüznüdür; şiir, hüzün denizinde boğulan.

Yaz, göçmen kuşun yuvasıdır; şiir, kuş yuvasında yumurta toplayan.

Yaz, sılanın eniştesi; şiir, gurbetin yelek cebi.




Frank Vetere

Yaz, göç mevsiminin sesi soluğudur; şiir, gelinin kızlık zarına takılı duvak.

Yaz, gül, menekşe, yasemin, ve daha nice koku cennetidir; şiir, usanmaz bir koku avcısı.

Yaz, gölgenin, serinliğin caneriğidir; şiir, koca memeli dalgaların ip merdiveni.

Yaz, sevgiliye kavuşma umududur; şiir, umudun bağrı yanık yakısı.

Yaz, düşün sapsarı bukağısıdır; şiir, bıçkın bıçağın biley taşı.


Ian Cameron


Yaz, malını mülkünü güze devredendir; şiir, devir teslimin yazıcısı.

Yaz limonatanın pastasıdır; şiir, pastanın doğum günü.

Yaz, bekenen sevgilinin gelmeyeceğini bilendir; şiir, sevgilinin geleceğinde direnen.

Yaz, hüzün sağanağında usanmaz bir uçurtmadır; şiir, uçurtmanın ipi.

Yaz, masalın tersten okunuşudur; şiir, şair ağacındaki en yeşil yaprak.


Jean Schweitzer


Yaz, imge kirazın ıslak dudağıdır; şiir, yüksek atlama şampiyonu.

Yaz, aşığa ısmarlanan buz gibi biradır; şiir, sevgiliye kurutulan gül.

Yaz, gölgede bir salıncaktır; şiir, salıncaktaki çocuk.

Yaz, aksatmadan güneş batırma seanlarıdır; şiir, yakamozlara mektup yazan.

Yaz, içkiyle sohbeti koyulaştırandır; şiir, yıldız kaymasında dilek tutan.



Bente D. Nielsen


Yaz, aşkın kısa ömürlü sponsorudur; şiir karanlığın mumu.

Yaz, anıların donkişotudur; şiir, korsanların hazinesi.

Yaz, narın nilüfere ilan-ı aşkıdır; şiir, nar çiçeğine konan arı,

Yaz, gövdenin gövdeye çok sık merhaba demesidir: şiir, terli sırtlara ter bezi.

Yaz, bir gün unutulacak resimler deposudur; şiir, şişedeki mektubun çocukluğu.

Emil Chan

Yaz, sevgilinin gözünün içine düşmedir; şiir, sevgiliyi geceye hazırlama.

Yaz, güneşin doğuşuna yetişememedir; şiir, güneşi batıran.

Yaz, imgelerin mührüdür; şiir, parmak izi.

Yaz, geleceğe tuzlu bir selamdır; şiir, selamı merhabaya çeviren.

Yaz, gelip geçici bir yolcudur; şiir, nereye girse göçmen.

Yaza yaza yaza varılır; yaşaya yaşaya da şiire.

(yaz gibi bir şiir okudum, dendiğini hiç duymadım; ama şiir gibi bir yaz yaşadı(k)m diyenleri çok gördüm)



No comments: